Radyoterapide, radyasyon ışınları, çoğalmakta olan hücrelerin DNA yapılarını bozarak o hücrelerin ölümüne neden olmaktadır. Bu tedavideki amaç, radyasyon ışınlarıyla, çoğalan kanser hücrelerini öldürerek kanseri yok etmeye çalışmaktır. Meme kanserinde ise, kanserli doku cerrahi yöntemle çıkarıldıktan sonra bölgede kanser hücreleri kalma olasılığı göz önüne alınarak bu tedavi uygulanmaktadır.

Radyoterapi, radyasyon onkologları tarafından düzenlenmekte ve uygulanmaktadır.

Tedavi için kullanılan radyasyon ışınları özel cihazlar tarafından sağlanmaktadır. Hastanın ve hastalığın değerlendirilmesi sonucunda yapılan hesaplamalara göre hastaya uygulanacak ışın miktarı küçük dozlara bölünerek planlanan bölgeye verilmektedir. Böylece tüm dozun birden verilmesiyle ortaya çıkacak olan yan etkiler azaltılmaya çalışılır.

Radyoterapi uygulamasının farklı süreleri mevcuttur. Yaygın uygulama şekli yaklaşık 5 hafta kadar sürmektedir. Hasta her gün radyoterapi merkezine gelerek 2 - 4 dakika süren tedavisini alır ve bu uygulama haftanın 5 günü devam eder. Hafta sonu iki gün tedaviye ara verilerek vücut dinlendirilir ve zarar gören sağlıklı hücrelerin kendilerini toparlamasına olanak sağlanır. Bir diğer yaklaşım şekli ise kısa süreli programdır ve son yıllarda daha çok uygulanır hale gelmiştir. Radyoterapinin günlük seanslarında doz ve süre biraz daha artırılarak toplam tedavi süresi kısaltılır. Hastalığın tekrarlama riski ve yan etkiler artmadığı için hastalar için çok daha uygun ve maliyeti düşük bir tedavi şeklidir. Tedavi süresinin kısalması hastalar ve hasta yakınları için büyük kolaylık oluşturmakta, aynı zamanda hasta ve hasta yakınları işlerinden daha az süre uzakta kalmakta ve tedavi maliyetleri de azaltılabilmektedir.

 

Hangi hastalara radyoterapi uygulanır?

Eğer meme koruyucu cerrahi uygulanmışsa, yani memenin tümü alınmamışsa, bu hastalara ameliyat sonrası dönemde (kanserin alındığı memeye) mutlaka radyoterapi yapılması gerekmektedir. Bu hastalarda radyoterapinin yapılıyor olması kanserin tekrar etme riskini anlamlı olarak azaltmaktadır.

Memenin tümünün alındığı (mastektomi) durumlarda radyoterapi tedavisine çoğunlukla ihtiyaç duyulmaz. Ancak ;

  • Tümör çapı 5 cm’den büyükse
  • Koltuk altı lenf düğümlerinde kanserin yayıldığını gösteren kanıtlar varsa
  • Koltuk altı lenf düğümlerinde, kanser lenf düğümlerini tamamen kaplayıp dışarı doğru taşmışsa,
  • Kanserin tipi ve yapısını gösteren kriterler kötü özellikler taşıyorsa
  • Kanser, meme derisine veya göğüs duvarına yayılma göstermişse, bu durumlarda radyoterapi uygulaması hasta için son derece yararlı olacaktır.

 

Radyoterapi uygulaması ne zaman başlamalıdır?

Cerrahi girişim gerçekleştikten sonra hastanın patoloji sonuçları meme konseyinde tartışılarak, hastaya bir tedavi planı oluşturulur. Eğer bu plana göre hastaya kemoterapi verilecekse, öncelikle bu tedavi başlar, planlanan süre bittikten sonra hasta yeniden değerlendirilir. Kemoterapi bittikten 3 hafta sonra radyoterapi tedavisi başlayabilir. Eğer hastaya kemoterapi verilmeyecekse, o zaman ameliyattan 3 hafta sonra ışın tedavisine başlanabilir.

 

Radyoterapinin yan etkileri var mı?

Günümüzde gelişmiş yöntemler kullanılarak radyoterapinin yan etkileri en aza indirilmiştir. Buna rağmen tedavi sırasında sağlıklı doku ve hücrelerin zarar görmesiyle bazı istenmeyen yan etkiler olabilir.

Meme kanseri nedeniyle göğüs bölgesine radyoterapi uygulandığında, kalp ve akciğerler zarar görebilmektedir. Ancak yeni teknolojik cihazların kullanıma girmesiyle artık bu yan etkiler çok az ortaya çıkmaktadır.

Koltuk altı lenf bezleri temizlenmiş olan hastalarda, bu bölgeye radyoterapi yapılması kolda şişme (lenf ödem) riskini artırabilmektedir.

Radyoterapi sırasında ve sonrasında ortaya çıkan en önemli sorunlardan birisi halsizlik ve yorgunluktur. Tedavi bitiminden itibaren 4-6 hafta kadar devam edebilir. Vücudunuz, tedavi sırasında fazladan enerji sarf eder. Bu nedenle uykunun iyi alınması, eğer çalışıyorsanız gün içinde dinlenme aralıklarının sıklaştırılması, günlük yürüyüşlerin yapılması sizi ruhsal açıdan daha güçlü kılacaktır. Unutulmamalıdır ki, moralin yüksek tutulması ve ruhsal açıdan güçlü olmak, tedavinin en önemli anahtarlarından birisidir.

İyi bir beslenme rejimi, kaybettiğiniz enerjiyi toplamanıza yardım edecektir. Dengeli beslenerek kilo kaybının veya kilo alımının önlenmesi gerekir. Bu konuda mutlaka bir diyetisyenle konuşup uygun bir beslenme planı yapılması son derece yararlı olacaktır.

Özellikle tedavi gören bölge sıkı ve sert kumaştan yapılmış giyeceklerden uzak tutulmalı, yumuşak pamuklu giyecekler tercih edilmelidir.

Radyoterapi uygulanan bölgenin cildinde hafif bir kızarıklıktan derin yara oluşumuna kadar değişebilen yan etkiler görülebilir. Bu yan etkilerin azaltılabilmesi için öneriler şunlardır;

  • Işın uygulanan bölgeye losyon, deodorant, parfüm, pudra ve güneş kremi gibi maddeler sürülmemelidir
  • Işın uygulanan bölgedeki deriyi ovma, kaşıma gibi işlemler yapılmamalıdır
  • Işın alan bölgeye aşırı sıcak veya soğuk uygulamaktan kaçınılmalı, gerekiyorsa ılık su ve katkısız, zeytin yağından üretilen doğal sabunlar kullanılmalıdır
  • Işın alan bölge doğrudan güneş ışınlarından korunmalı, hatta tedavi bitimini takiben bir süre daha korumaya devam edilmelidir.
  • Deride bir süre sonra kuruluk veya renk değişikliği gelişebilir. Böyle bir durumda nemlendirici kremler kullanılmalıdır.
  • Meme başında ve çevresinde ödem denilen şişmeler oluşabilir. Bu rahatsız edici bir dolgunluk hissi verebilir. Bu durum zamanla kendiliğinden gerileyecektir.
  • Deride oluşan kızarıklık bir süre sonra koyu, güneş yanığı gibi bir renge dönüşebilir. Deride gözenekler de genişleyerek siyah noktalar ortaya çıkabilir. Bu değişiklikler 1 yıl veya daha uzun sürebilir.
  • Deride küçük kırmızı noktalar gelişebilir. Telenjiektazi denilen bu damar genişlemeleri, zamanla gerileyecektir. Eğer artmaya devam ederse hekime başvurulmalıdır.

Işın tedavisi sırasında ve sonrasında bir süre sütyen kullanmamanız iyi olacaktır. Ancak eğer sütyen takmamak sizi rahatsız ediyorsa, pamuklu yumuşak kumaştan yapılmış, geniş askılı sütyenleri tercih edin. Bu tarz sütyenleri spor mağazalarında bulabilirsiniz. Işın gören bölgedeki hassas derinin sürtünmeden korunması çok önemlidir, bu nedenle telli veya balenli sütyenler kesinlikle kullanılmamalıdır.